Yerlileştirmenin Önemi

2.5.2023 Elektrik Dünyası Dergisi, Sektörden, Trimbox, Yerlileştirmenin Önemi

Yurttaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evren Yurttaş

Covid-19 ile solunum cihazı ihtiyacının artma tehlikesi yaşanarak önemi acı şekilde anlaşılmaya başlanan ve “tüm Dünya’nın Rusya-Ukrayna savaşı ile Rusya’ya malzeme ambargosu uygulamaya başlamasıyla tarihinin zirvesinde değere ulaşan Yerlileştirme”, Dünyada üretilen ve ülkemizde de ihtiyaç görülen ürünlerin, yerli kaynaklarla üretilerek piyasaya sunulmasıdır.

Yerli solunum cihazı yapma yada solunum cihazının yerlileştirilme ihtiyacının bu kadar açık şekilde ortaya çıkma sebebi, firmaların daha önce satmak için gayret gösterdiği ventilatörlerin, üretildikleri ülkenin kamu otoriteleri tarafından ihtiyaç olabilir düşüncesiyle ülke dışına ihracatlarının yasaklanmasıydı.

Rusya konusunda ise uluslararası markalar ülkeden birer birer çıkarken, Dünya’ya entegre markaların her alanda ülkeye satış yapmaları engellenmeye başladı. Böylece en temel ihtiyaçlar konusunda bile yerli alternatifiniz yoksa neler yaşayabileceğiniz açıkça ortaya çıkmış oldu.

Yerlileştirme faaliyetlerinin politika bazında nasıl değerlendirilmesi gerektiğine gelecek olursak: bu faaliyetler türlü felaket senaryolarıyla birlikte artık ülkelerin Hükümet Politikası”ndan çıkıp, Devlet Politikası” haline dönüşmüş durumdadır.

Her ülke öncelikle kendine yetme kabiliyetine sahip olmalıdır. Bu tarım için de sanayi ve teknoloji içinde böyle olmalıdır. Çünkü hangi ülke kapısının ne zaman kapanacağı, hangi ürününün ne zaman tedarik sorunu çıkartabileceği öngörülebilir değildir.

Yerlileştirme konusunda benim de şahsi olarak içinde bulunduğum ve uzun süre üzerinde çalıştığımız bir projeyi de hayata geçirmiş olmak, konuyla ilgili uzman gözüyle bir makale yazmamı gerektirdi. Proje, Dünya’da standardı olan ve ülkemizinde özellikle yapı girişinde kullandığı Alçak Gerilim Parafudrların Yerli Parafudr” olarak üretilme projesiydi.

Yerlileştirme çalışmasında en çok dikkat ettiğimiz husus, ürünün ülkemizde üretilme kabiliyetinin yanında katma değer sağlamasıydı. Çünkü diğeri en azından bizim için kopyalama faaliyeti anlamı taşıyacak ve bir yandan bir mamülü yerli hale getiripte iyi bir iş yapmamızı sağlayacakken bir yanda da kendimize saygımızı yitirmemize sebep olabilecekti.

Ürünü üretirken özgün kalmaya gayret etmemiz bizi hayati sayılabilecek ekstra özellikler ve katma değer oluşturma noktasına getirdi. Bunlardan en önemlisi, parafudrları bilenlerin çok iyi bildiği, iyi bir topraklama ihtiyacıydı.

Ürettiğimiz ürünler yeni nesil parafudr tanımlamasıyla piyasaya sunuldu ve topraklamanın zayıf olması durumu bir yana hiç topraklama olmasa bile koruma kabiliyetine sahip, parafudrun çalışma mantığıyla neredeyse uyum göstermeyen bir özellikti. Yine bilenler bilirki parafudr, topraklama olmadan çalışamaz.

Bu katma değer o kadar önemli bir kabul gördü ki, Savunma Sanayi Başkanlığının Emniyet Genel Müdürlüğü için oluşturduğu KGYS, bilinen adıyla mobese projelerinde: Topraklama olmadan da koruma kabiliyetine sahip olmalıdır” ibaresiyle yer aldı.

Katma değer kattığımız, tüm özellikleri sıralayacak olursak, Yeni Nesil Parafudr”lar:

1- Ürünlerin tamamında B,C ve D sınıfı parafudr kabiliyeti birlikte olarak, birden fazla ürün ihtiyacı ve karışıklıklar giderildi,

2- Topraklamanın zayıf olması bir yana hiç topraklama olmasa bile koruma kabiliyeti oluşturuldu,

3-Aşırı gerilime karşı da koruma yaptığından üst düzey koruma kabiliyeti kazandırıldı,

4-Nötr kopması durumunda kaçak akım koruma rölesi ile birlikte sonsuz koruma kabiliyeti kazandırıldı,

5- Kartuş değiştirme maliyetleri ortadan kaldırıldı.

Özetle yerli ürün kullanımı ve yerlileştirme faaliyeti bir ülkenin kalkınması açısından önemli olmakla birlikte, zor zamanlarda imdat freni gibi hayati değer taşımaktadır. Ama bunu yaparken kopyalamak yerine birde özgün kalınabilecek bir ekip, salt kazanç odaklı kopyala-yapıştır mantığından çıkıp katma değer oluşturacak bir zihin geliştirilebilirse tadından yenmeyecektir.