GSYİH Verilerimize 20 Yıllık Pencereden Bir Bakış

10.5.2023

GSYİH yani Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü ölçen bir göstergedir. Ülkenin bir yıl içinde ürettiği mal ve hizmetlerin toplam değerini ifade eder. Bu gösterge, bir ülkenin ekonomik performansını ölçmek için kullanılır ve ekonomik büyüme, gelir dağılımı, enflasyon, işsizlik oranı gibi faktörlerle ilişkilidir. GSYİH'nin hesaplanması genellikle ulusal hesaplar yöntemi kullanılarak yapılır ve bir ülkenin ekonomik büyüklüğü, uluslararası karşılaştırmalarda da önemli bir rol oynar.

Türkiye'nin son 20 yıldaki ekonomik büyümesi ve kişi başına gelir artışı, benzer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında oldukça etkileyici görünmektedir. Örneğin, 2000 yılında Türkiye'nin kişi başına milli geliri (KBMG) 3.500 dolar civarındayken, bugün kişi başına gelir 9,.200 dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu, %163'lük bir artışa denk gelmektedir.

Türkiye'nin kişi başına gelir düzeyi, benzer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında orta seviyede yer almaktadır. Örneğin, 2020 yılında Türkiye'nin kişi başına geliri, Brezilya ve Rusya'dan daha düşük ancak Çin ve Hindistan'dan daha yüksektir.

Bu veriler, Türkiye'nin son 20 yılda kişi başına gelir artışında diğer benzer gelişmekte olan ülkelerden daha hızlı bir gelişme gösterdiğini göstermektedir. Ancak, yine de Türkiye'nin ekonomik yapısındaki bazı sorunlar, özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, ülkemizde hala çözülmesi gereken zorluklar olduğunu göstermektedir.

Hadi gelin Arjantin ile Türkiye’yi kıyaslayıp buradan bir ders çıkartalım;

2021 yılı verilerine göre, Türkiye'nin kişi başına milli geliri 9,203 dolar iken, Arjantin'in kişi başına milli geliri 11,504 dolardır. Bu durum 2000 yılında Türkiye için 3.500 dolar civarındayken ise Arjantin’de 8.500 dolardı. Son 20 yıl verilerine baktığımızda Arjantin ekonomisinin en zengin ülkeler arasında başlayan yolculuğunun bugün bu noktaya gelmesinde İkinci Dünya Savaşından sonraki popülist uygulamaların etkisi çoktur. Bunun yanı sıra Arjantin ekonomi yönetiminin özellikle son 10 yılda ortaya koyduğu ‘eldekileri harcayıp, mevcutları satıp günü yaşamak felsefesi’ enflasyonist ortamın sürekli hale geleceğine inanan toplumu paradan kaçmaya, alabilecekleri her şeyi almaya yönlendirdi ve sanki yarın hiç olmayacakmış gibi bir yaşam sürmeye başladılar.

Bugünlerde Arjantin’de enflasyon %105 civarında. Toplumun ve ekonomistlerin cevap alamadığı soru ise şu; Arjantin Merkez Bankası faiz enstrümanını neden etkili kullanamadı? Bu soru size tanıdık geldi dimi? Ama daha kötüsü Arjantin’de MB politika faizini arttırmasına rağmen enflasyonun önüne geçemedi. Bunun en büyük nedeni tıpkı ECB (Avrupa Merkez Bankası) gibi geç kalmış olmaları. Bir diğer önemli neden ise Arjantin toplumunun aşırı değersizleşen Arjantin Peso’suna ve ekonomi yönetimine asla güvenmemeleri. Milli para birimine güvenmeyen toplum ne yapar bunu zaten biz de gayet iyi tecrübe ettik.